Savaş Oyunu!..
Şanlıurfa Akçakale’ye Suriye tarafından düşen top mermisi bir ana ile 4 evladının canına mal oldu. Allah gani gani rahmet eylesin.
Ankara teyakkuzda. Toplantı üstüne toplantı yapılıyor, Suriye’ye misilleme konuşuluyor.
Yıllardır Barzani bölgesinden gelen saldırılarda, her seferinde onlarca şehit verilmesine rağmen, ABD’den "izin" istemeye gidenler, bu saldırıların "AKP ve demokratikleşmeyi önlemek" için yapıldığını anlatıp, "iç düşmanlar" imasıyla Barzani ve hamilerini himaye edenler, "İstesek Erbil’i yerle bir ederdik, ama komşularla sıfır sorun politikamız bozulmasın" diyenler, saldırıların ertesinde Barzani ve Talabani’yi kırmızı halılarla karşılayanlar, daha dün Barzani’den Kandil’deki PKK’lılar değil de Suriye’deki PYD’yi kontrol etmesini isteyenler celallendiler.
Suriye muhaliflerine topraklarında karargâh kuracaksın; silahlarla donatılmasına, CIA-MOSSAD ajanlarınca yönlendirilmesine izin vereceksin,
Suriye’ye askeri bir müdahale için ABD ve NATO’nun gözünün içine bakıp, "Haydi beraber yapalım" diyeceksin,
Sonra nereden geldiği, kimlerce gönderildiği bilinmeyen bir top mermisi ile "afallalayacak", savaş tamtamları çalacaksın!..
Ağustos’ta Gaziantep’e bombalı saldırı yapıldığında, ondan 2 ay önce ABD’de meşhur Brookings Enstitüsü’nde bir savaş oyunu oynandığı ortaya çıkmıştı, hatırladınız mı?
Oyunda, Ağustos 2012 ile Nisan 2013 arasında bölgede yaşananlara dair bir senaryo vardı. Buna göre, ABD ve Suudi Arabistan Türkiye’yi Suriye cephesine sürmeye çalışır, Türkiye ise ABD ve NATO desteği için diretir. Bunun üzerine önce Suriye’deki olaylarda ölenlerin sayısı artar; ama Türkiye müdahale etmez. Ardından Suriye’den kaçan mültecilerin sayısı artar, Türkiye yine müdahle etmez. Ne zaman ki Türkiye’de bombalama olayları başlar, Türkiye Suriye’ye tek başına girmek zorunda kalır. Bu sonuca da en çok Suudi Arabistan sevinir.
O günlerde bu senaryo ile Gaziantep bombalaması ilişkilendirilir; ancak anlaşılan ana üs Akçakale’ymiş.
PKK’nın en cani saldırılarında bile kerhen açıklama yapanlar, mesela ABD, Akçakale olayı üzerine hemen, " Türkiye’nin egemenliğinin bu net ihlalini kuvvetle kınıyoruz" dedi. Sanki PKK’lılara yardım ve yataklık eden Barzani, Türkiye’nin egemenliğini net bir biçimde ihlâl etmiyordu!..
Ya bırakın PKK saldırıları karşısında müttefiki Türkiye için 5. maddenin uygulanmasını tasavvur etmeyi, PKK’yı terör örgütleri listesine almaktan dahi kaçınan NATO? Akçakale’ye 'hızır' gibi yetişti, "Konunun artık NATO’nun gündeminde olduğu" açıklandı.
Bakalım Suudi Arabistan’dan bir açıklama gelecek mi?!..
İçeriye dönersek; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şöyle tepki gösterdi:
"Türkiye egemen bir ülke. Kendi toprağına karşı bir saldırı yapıldı. Bunun uluslararası hukukta mutlaka karşılığı vardır. Türkiye NATO ülkesidir. Hükümet olayları yakından takip etmektedir. Umarım bu Suriye'nin son çılgınlığı olur. Bunun hesabını Suriye verecektir."
Keşke PKK ve Barzani karşısında da bunları söyleyebilselerdi!..
Diğer Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın yorumu ilginç:
"Çok ileri ve vahim gelişme. Bu olaylar Türkiye’yi Suriye’ye çekmek içindir. Türkiye uluslararası camiayla birlikte hareket ediyor. Bizim politikamız da bu" dedi.
Acaba Türkiye’yi Suriye’ye çekmek isteyenler kimler?
Atalay’dan bunun cevabını da bekliyoruz.
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler...
Müyesser YILDIZ - 03 Ekim 2012
http://www.facebook.com/MuyesserYildiz
http://www.dunya48.com
