Ne var bunda! Kendini Türk gibi hissetmiyorsa; kendine bu şerefe layık görmüyorsa neden söylemesin!
Ne olmuş yani!
Herkes bu şereften nasiplenecek diye bir kural mı var!
*** *** *** Bu fakir, Arnavut-Boşnak göçmeni.
Ama deyimin tam anlamıyla "sapına kadar” Türk!
Rahmetli annem de, rahmetli babam da Türk olmaktan büyük bir şeref duyar, Türk Bayrağı’nı gördüklerinde gözleri dolar, İstiklâl Marşı’na katılırken çocuklar gibi sevinirlerdi.
İkisi de bu fakir gibi sapına kadar Türk’tü!
Bu müthiş şerefi reddetmek kimin haddine!
Bu bir şeref meselesi!
Peki, nedene Türkiye’ye göç etmişlerdi?
O topraklar elden çıkınca Anavatana, Türk’ün Vatanına geri dönmek istemişlerdi.
Türk’tüler çünkü; kendi Vatanlarında yaşamak istiyorlardı!
*** *** *** Esas soru şu:
Bir insan(!), Türk olmaktan neden nefret eder?
Bu kinin, bu nefretin nedeni nedir?
Bu sorulara cevap bulmadan meseleyi anlamak mümkün değildir.
Soru budur:
Bir insan Türk olduğunu neden inkâr eder?
Bu kahrolası ihanetin nedeni nedir?
Bu ihanetin adı "riya”dır; gizli şirktir ve en melun şirktir bu!
"Birileri görsün” diye gerçek inkâr edilmekte; bundan sonraki melanetler için kapı aralanmaktadır!
Kuran dilinde bunu adı "riya”dır; yani gizli şirk!
Maun Suresi bu tipleri tanıtmakta ve onların namazlarına lanet okumaktadır!
*** *** *** Dünyanın en büyük savunma destanlarından Çanakkale Destanı’na, dünyanın ilk antiemperyalist savaşına, dünyanın parmak ısırdığı devrimlere imza atan bir Millet’in ferdi olmaktan nefret etmenin, bu Millet’in bir üyesi olmaktan kaçınmanın makul bir gerekçesi olmalı.
Bu makul gerekçeyi(!) İmralı ile (neden Öcalan ile değil de İmralı?) yapılan görüşmelerde yakalayabiliyoruz.
"Türk Milleti” kavramını Anayasadan çıkarmak istiyorlar ve Türk Milleti’nin bu hassasiyetini kırmak için ellerinden geleni yapıyorlar!
Buradaki hayır da Türk Milleti’nin safralarını atıyor, bağırsaklarını temizliyor olması!
Yetmiş beş milyonun içinde tabiidir ki birtakım fireler olacaktır; bu vesileyle bu firelerin temizlenmesinden daha hayırlı ne olabilir!
Siz hiç bu adam(!)ın Genel Başkanının ağzından "Türk Milleti” diye bir kavram duydunuz mu?
İmam-cemaat meselesi; o Türk Milleti’ni reddederse, bu da Türk olduğunu reddeder; tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş!
*** *** *** Ne diyor Bakara 90:
"Gerçeği örtenler için rezil edici bir azap vardır.”
Rezil edici bir azap…
Kurban olduğum Kuran, bunların durumunu nasıl da veciz olarak anlatıyor.
İddia ediyorum; ısrarlıyım, iddia ediyorum:
Yarın bunların çıkar politikaları gerektirsin, bunlar Müslüman olduklarını da inkâr etmezlerse ne olayım!
Müslüman adam gerçeği bu denli örter mi?!.
"Azap”tan hiç mi korkmaz!
Ne demişti şerefli Türk atalarımız:
Her işte bir hayır vardır!
Ulusal Kanal izleyicileri beni hoşgörsün; dayanamayacağım:
Ulan, inadına ve büyük bir şerefle; "ne mutlu Türk’üm diyene” be!
Allah’ıma binlerce kez şükürler olsun!
*** *** *** "Bu toprağın ekmeğini yedik, suyunu içtik” diyor.
Bir ferdi olmaktan büyük şeref duyduğum aziz Türk Milleti adına ve inanan biri olarak dinim İslam adına bunu söylemeyi bir vicdan borcu ve bir görev addediyorum: