Türkiyede benden başka türk kaldı ise…
Vedat Kuşaklı
…bana bir ses versin!
Vedat Kuşaklı
Sağıma bakıyorum "Ben Türk değilim” diyorlar. Soluma bakıyorum "Milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım” diyor. Yukarı bakıyorum teröristlerle pazarlık yapılıyor ve şehitlerin ruhları, kahraman gazilerin vicdanları sızlatılıyor. Aşağı bakıyorum "Ulusalcıyım” diyenlere tazyikli su, biber gazı sıkılıyor. Önüme bakıyorum suçunun ne olduğunu bilemeyen, anlayamayan kahraman askerler muvazzafı ile, emeklisi ile yakalanıp mahpus damlarına atılıyor. Arkama bakıyorum ülkenin birliği ve bütünlüğü tartışılıyor.
1. Göktürk Devleti ve 2. Göktürk Devleti Çin zulümlerine karşı Türk milliyetçiliği bilinci tüm Türk Ulusunun kalplerine yerleştirilerek kurulmuştu.
Ertuğrul Gazi ve oğlu Osman Gazi Anadoludaki Türk Beyliklerine birlik, bütünlük, beraberlik bilincini vererek Osmanlı İmparatorluğunun temellerini atmıştı.
Mustafa Kemal Paşa parçalanmış imparatorluktan yepyeni bir Türkiye kurmayı Türk milliyetçiliği etrafında kendisine inananları toplayarak başarmıştı.
Kim ne derse desin Osmanlı İmparatorluğunun zayıflama sebebi Kanuni Sultan Süleymanın Fransız ve İtalyan tüccarlara kapitülasyon veren (ayrıcalık sağlayan, vergi indirimi yapan, vize kaldıran) kanunları çıkartmasıydı, kendisine bu yüzden kanuni denir, çok adaletli olduğundan değil.
Osmanlı İmparatorluğunun yıkılış sebeplerinden birincisi devşirilen yeniçerilerinin asli kimliklerinden tam olarak kopmamaları, ikincisi başta Padişahlar olmak üzere, tüm saray ahalisinin Türklük ve milliyetçilik bilinçlerinin kaybolması, üçüncüsü de garip milletimizin bireylerine "hangi millettensiniz” diye sorulduklarında "Ben Türküm” diyemeyecek kadar Türklüklerinden utanmaları ve korkmalarıydı ve "Aliyi Osmaniyedenim, Ümmeti Muhammediyedenim” cevaplarını vermeleriydi.
Elbette, neslimiz Müslümandı, ama bizim hangi ümmetten olduğumuzu değil, hangi milletten olduğumuzu soranlara "Türküm” demek gerekirdi. Halbuki İmparatorluğunun içindeki Ermeni, Kürt, Rum, Sırp, Bulgar, Yahudi nüfuslar hangi millete mensup olduklarını böbürlene böbürlene haykırıyorlardı.
Amerikalılar bayrak ve kilise sevgisini tabu, kutsal, kutlu hale getirmek için, tiyatrolarda, sinemalarda belli bir süre Amerikan bayrağı, kilise gösteren yapımcılara ciddi ölçüde vergi indirimi uyguluyorlar. Çünkü Amerikan halkı bir millet olmadığı için böylelikle, bir bütün olmaya, kaynaşmış bir halk olmaya, milletleşmeye çalışıyorlar. Halkın yüreğinde milli bir kimlik oluşturmaya çalışıyorlar.
Eğer Türkiye Cumhuriyeti parçalanırsa, bölünürse, yıkılırsa bunun sorumlusu Türk Milliyetçiliğini ayakları altına aldığını haykıranlar olacaktır. Türk Milliyetçiliğine ve Atatürk ilkelerine sahip çıkmayanlar olacaktır.
Ülkemizde sayıları 20-30 bin arasındaki yabancı ajanlar, casuslar vatandaşlarımızı "Ben Yörüküm, ama Türk değilim”, "Ben Dadaşım, ama Türk değilim”, "Ben Seymenim, ama Türk değilim”, "Ben Zeybekim, ama Türk değilim”, "Ben Macırım, ama Türk değilim”, "Ben Ahıskalıyım, ama Türk değilim”, "Ben Dağıstanlıyım, ama Türk değilim”, "Ben Manavım, ama Türk değilim”, "Ben Azerbaycanlıyım, ama Türk değilim” dedirtecek hale getireceklerdir.
Halbuki elin oğlu, elin kızı "ben İngilizim”, "ben Fransızım”, "ben Almanım”, "ben İspanyolum”, "ben İtalyanım”, "ben Rusum”, "ben Japonum”, "ben İrlandalıyım”, "ben Arapım”, "ben Vietnamlıyım” diye kendisini gurur ve onur duyarak tanıtabiliyor.
Biz de önce Türk olmaktan utanıyoruz, sonra da milliyetçiliğimizi ayaklarımızın altına alıyoruz.
Elbette önce insan olmak, önce adam olmak, önce Allahın sevgili kulu olmak hepsinden daha hayırlıdır, buna itirazım yok, kimsenin de olmaz ancak, milli duyguları sıfırlanmış insanlar tarihlerini, kültürlerini, vatanlarını, devletlerini, bayraklarını, imanlarını, dinlerini , dillerini de koruyamazlar.
