Perşembe, 02 Şubat 2012 08:16
Tir tir titreyen biz değiliz, onlar!
Hesap günü gelmeyecek mi? Gelecek, elbet gelecek, elbet bu hesap günü gelecek!
Biz; ülkesini ve insanlarını sevenleriz, bir lokma ekmekle de olsa, Türk bayrağı altında özgür ve bağımsız yaşamak isteyenleriz… Kısa özümüz budur bizim ama ya onlar? Onlar başka…
Onlar; kutsal dinimizi siyasete alet ederek vicdanları bağlamış, körleştirmiş ve buradan aldığını sandığı güçle bizi yok etmek isteyenler… Onlar; bizi öldüremeyeceklerine göre, devlet gücünü kullanıp bizi hapse atarak susturmak isteyenler… Onlar; Ergenekon diyerek tarihimizi ayaklar altına alan ve anayasamızdan Türk ve Atatürk adını çıkarmaya yeltenip Türk tarihini, varlığı ve kimliğini Anadolu’da yok edebileceklerini sanan
gafiller… Onlar biz Türkler değil, onlar Bizans’ın Çocukları…
Bizim ardımızda sadece bir yürek var, içi sevgi dolu ama aynı zamanda içi güç dolu, onlara karşı mücadele azim ve kararlılığından doğan bir güç… Bu yürek büyük bir güç, çünkü ardında temiz inançlar var, iyilik var, dürüstlük var, bu yürek ölmez…
Onlarda ise yürek yok; tuzaklar, komplolar, tezgâhlar, kirli oyunlarla şekillenmiş bir proje onlar… Onlar güç değil, çünkü ardında halk yok, bakmayın ne olduğu hala bilinmeyen oylara, onların ardında ABD var, AB-İsrail var ve bize karşı kullandıkları devlet gücü var. Bu güç; güç değil, çünkü devlet bizim ama onlar bizim değil…
Manşet atmış onlar, kendi gazetelerinde, "tir tir titriyorlar” demişler bizim için…
Bu yetmemiş "gizli kasaları var” demişler, Ergenekon kod adıyla "terör örgütü üyesi” demişler…
Biz hukuka hep güvendik, "hala bir parça da olsa, var” sandık ve bu yalanlara karşı dava açtık, dava açtık ama bakın ne yaptı onlar:
Alçakça iftiralarına hukuki bir kılıf bulmak için, Savcı Zekeriya Öz’den yardım istemiş onlar… Bu savcı da koşa koşa yazmış, "Erdal Sarızeybek terör örgütü şüphelisidir” diyerek… Ve biz açılan davaları kaybettik, sadece bu tek satırlık laf yüzünden… Daha dün Yargıtay duruşması vardı, kaybettik…
Hâlbuki hakkımızda "terör” diyerek açılmış bir dava yok, iddianame de yok, alınmış bir ifademiz bile yok, kasa zaten hiç yok, olmadı ki hiç zaten… Ama biz ne olduk şimdi; terör örgütü şüphelisi… Asıl mesele şüpheli olup olmadığımız değil, açılan davaları bize kaybettirmek idi ve başardılar…
Yazık…
Bu savcı Zekeriya Öz, ta 2007’de, bizi çağırmadı mı İstanbul’a, özel olarak? Çağırdı… Bize psikolojik baskı yaparak, komutanlarımız aleyhine ifade istemedi mi? İstedi… Biz bu durumu şikâyet etmedik mi? Ettik… Ne oldu sonunda? Hiç, hepsini yok saydılar…
Mesele açık; biz, onlardan olmadığımız içindir bu, anlıyoruz… "Onlar” ve "Onlardan” olmayınca zaten çıktı bu işler, iyi anlıyoruz…
Şimdi geçmişler karşımıza, gülüyorlar kıs kıs; ”bak, dediğimiz doğru çıktı, tüm davaları da kaybettin” diyerek… Yani anlamı nedir bunun; biz Sarızeybek, terör örgütü üyesi… Biz Sarızeybek, terör örgütü kasası… Biz Sarızeybek, tir tir titriyor, öyle mi?
Yok öyle bir şey, yok, yanılıyor onlar!
Bu devirde ülkemizi sevmek, terör örgüt üyeliği oluyorsa eğer, evet, örgütüz, korkumuz yok onlardan…
Bu devirde bir emekli maaşı ile yaşamak "gizli kasa” oluyorsa eğer, evet, biz bu örgütün gizli kasasıyız, korkumuz yok onlardan, buyursunlar, gelsinler, biz buradayız!
Ve şu "tir tir titreme " meselesine gelince… Tarihsel bir yanılgıdır bu… Çünkü "Tir tir titreyen” onlardır, biz değiliz…
Ne yani, Terörist deyip gözaltına mı alacak onlar, alsınlar, peki ya sonra?
Örgüt üyesi deyip hapse atacaklar onlar, atsınlar ama ya sonra?
Hem örgüt, hem üye, hem kasa diyerek yıllarca hapiste mi tutacaklar, tutsunlar, korkumuz yok, tutsunlar ama ya sonra?
Hesap günü gelmeyecek mi?
Gelecek, elbet gelecek, elbet bu hesap günü gelecek!
Biz hesap sormak için çalışıyoruz, çabalıyoruz, mücadele ediyoruz, bu mücadelemiz hiç bitmeyecek… Ama ya onlar?
Onlar bekliyor, hesap verecekleri günü bekliyor… Onlar uyuyamıyor, hesap verecekleri için, biz de uyuyamıyoruz, ama hesap soracağımız için… Soracak biz, verecek onlar!
Bu durumda tir tir titreyen kim?
Bu "Korku belası” hesap verecek olanlar içindir, bu hesabı soracak olanlar için değil…
Erdal SARIZEYBEK - 02 Şubat 2012
http://www.dunya48.com