İşbirlikçi, aciz, emperyalizmin emir eri olmuş bir iktidar işbaşında.
Devlet görevlileri bir kenarda oturmuş, olup biteni seyrediyor.
Etliye, sütlüye karışmıyor.
Bomba yüklü otomobil 15 gün dolaşıyor da dönüp bakan yok. Araştıran, soran yok.
Hakkâri, Şırnak PKK’ya teslim edilmiş.
Bakanlar, başbakanlar bile giremiyor kurtarılmış bölgelere.
Saldırılardan korunmak için İçişleri Bakanı internet kafeye sığınıyor.
Devlet görevlileri güneydoğu’da PKK’lılarla uyum içinde… Geçinip gidiyorlar…
Şiir gibi…
Amerika, Avrupa ve PKK, sevgili yurdumuzu parçalamak için kolları sıvamış durumda. Tümü de "Müdahale zamanı”nın geldiğine karar vermiş.
Osmanlının son dönemlerinde olduğu gibi, Amerika, Avrupa, İsrail, Türkiye’nin yine "Hasta adam” olduğuna inanıyor. Yıkımı hızlandırmak için Alman, Amerikan, İsrail istihbarat elemanları Türkiye’de cirit atıyor.
Türkiye yolgeçen hanına döndü. Kimin geldiği, kimin gittiği, kimin girdiği, kimin çıktığı belli değil.
Şu anda akbabalar, leş kargaları pusuda.
Hem Suriye’de hem Türkiye’de teröristlere para, silah, gıda yardımı yapıyorlar. Kentler, kasabalar, köyler, Suriyeli muhaliflerin barındığı kamplar PKK’lı militanlarca dolduruldu.
Ve devleti yönetenler, hala utanmadan, sıkılmadan sırıtarak, arz-ı endam ediyorlar. Bol bol konuşuyorlar. Antep katliamını baştan önleyecekleri yerde eylemi "kimim yaptığını” tartışıyorlar.
Böyle, yoğun bir terör ve terörist kalkışmasına dünyanın hiçbir yerinde rastlanmaz. Amerika, Avrupa kendi ülkesinde bir tek terörist eylemine izin vermezken, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdi.
ABD ve AB Ortadoğu’nun sınırlarını değiştirip, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına el koyabilmek için bugün, İslam âlemine savaş açmış durumdadır. Daha önce, olaylara seyirci olan Almanya bile, bölüşümden pay alabilmek için kuyruğa girmiştir… "Esat sonrası” hesapları yapmaktadır.
Hedef Ortadoğu’nun tümüyle sınırlarını değiştirmek, yönetime el koymaktır.
Bunun için Haçlı seferleri başlamıştır.
Türkiye de hedeftedir ve bu planın içerisindedir.
Müslümanlara açılan bu savaşta BOP Eşbaşkanı da büyük bir şehvetle haçlı ordusu saflarında savaşmaktadır.
PKK ise Kuzey Irak’ın aşiret reisleriyle omuz omuza, AKP iktidarının acizliğinden, hoşgörüsünden de yararlanarak başkaldırmıştır. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği bin yıllık ülkesine ihanet etmekte, Amerikan emperyalizminin kucağında "bağımsızlık savaşı” (!) vermektedir…
Uzun sözün kısası:
TÜRKİYE BUGÜN ATEŞ ALTINDADIR.
Emperyalistler ve köpekleri tarafından parçalanmak, bölünmek üzere çembere alınmıştır.
Muhalefet masallarla, ninnilerle halkı uyutma peşindedir. Hiçbir dönemde bu kadar aciz, plansız, programsız, ilkesiz, hedefsiz, şaşkın ördek gibi bocalayan bir muhalefet görülmedi.
Oysa zaman kalmamıştır.
Oysa Türkiye’nin emperyalistler tarafından işgalinde Atatürk ne yaptıysa şimdi o yapılmalıdır.
Gevezeliklerle, soytarılıklarla harcanacak zamanımız yoktur.
Gerekiyorsa Erzurum, Sivas kongreleri toplanmalıdır.