Duydunuz mu; Hüseyin Aygün, Seyit Rıza’ya itibar için yasa teklifi vermiş!
Bu teklifi BDP ya da AKP vermiyor, Atatürk’ün partisi olan CHP’den bir vekil veriyor.
Lafı dolandırmayacağım, bunun adı Atatürk’e açık bir saldırı ve küfürdür zira Seyit Rıza’ya itibar ambalajı ile aslında Atatürk’e küfür edilecek; onun dönemi ve eylemi mahkum edilecek.
Peki Kılıçdaroğlu’nun bu işten önceden haberi olmuş mudur?
Olmaması mümkün değil zira eşinin yakın akrabası olan Hüseyin Aygün’ü zorla vekil yapan kendisi. Üstelik böylesi önemli bir mesele de Hüseyin Aygün, ismi bile sormadan harekete geçmez.
Öyle ise bunun adı, Kılıçdaroğlu’nun dolaylı iş gördürmesi ama ondan önemlisi gizli bir ajandasının olması mıdır?
Yapma Kemal Bey, CHP seni bağrına basıp lider yaptı. Oysa sen o CHP’nin önderine sövdürüyorsun. Yok öyle değilse ihraç etsene bu Hüseyin Aygün’ü!
*** *** *** Pan-Sunnizm için yırtınıyor, şehit Mehmetçikler için suspus!
Soruyorum, Filistinli Arap, Mehmetçik’ten daha mı değerli?
Davası daha mı mukaddes?
Arabın Türk’e, Filistin toprağının Türkiye toprağına üstünlüğü mü var?
Değilse Türkiye Başbakanı ne yapıyor böyle?
Mısır’a gidip Hamas için ağıtlar yakıp adeta tehditlerle cihat talebinde bulunuyor!
Ama buna mukabil Hakkari’de önceki gün toprağa düşen 5 Mehmetçik için suspus!
Yahu o çocuklar vatan borcu adına katledildi, bilinmiyor mu bu?
Cevap istiyorum, Tayyip Erdoğan için öncelikli olan Türkiye’nin birliği mi yoksa Pan-İslamizm, pardon Pan-Sunnizm mi?
Değilse Filistin ile Hamas’a gösterdiği şevkatın onda birini Mehmetlerden niye esirgiyor ve onların şehadetlerini engellemek adına niye bir şey yapmıyor?
Tayyip Bey! İslam önderliği ütopyasını bırak, Türkiye bölünüyor, ona bak!
Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren beraat ettiler!
Bu isimler, malum Deniz Feneri davasının savcıları iken zekat hırsızlarını enselerinden yakaladığı için Adalet Bakanlığı ile HSYK tarafından görevden el çektirilip 11 yıl hapisle yargılanıyorlardı.
Peki, bu beraat kararının anlamı ne midir?
Adalet Bakanlığı ile HSYK’ın zekat hırsızlarını koruduğunun bizzat yargı kararı ile tescillidir. Dahası bu karar ile Deniz Feneri hırsızları vicdanen mahkum olmuşlardır.
Keza bu karar ile HSYK’nın taraf olduğu, adaletin hükmü ile kesinleşmiştir.
Dolayısıyla üyelerinin istifaları kaçınılmazdır.
Bu arada Abdulvahap Yaren’in kendine ulaşılmasın diye zekat hırsızlarını korumaya alan "Hırsızların İmparatoru” beyanı, büyük yankı uyandırdı.
Sahi kimdir o Hırsızların İmparatoru?
Evet, o isim tahmin ettiğiniz kişidir!
*** *** *** Ne vadettiniz de Öcalan’ı ikna ettiniz?
Üç gün önce Bülent Arınç, şöyle bir söz ediyor:
-Çok güzel bir noktaya geldik, açlık grevi birkaç saat sonra kesin bitecek.
Bu açıklamanın hemen sonrasında APO’nun kardeşi Mehmet Öcalan, İmralı’ya götürülüyor ve onun aracılığıyla kamuoyuna şu mesaj iletiliyor:
-Ağabeyim Abdullah Öcalan açlık grevlerinin bitirilmesini istiyor. İşte yazılı açıklaması.
İmralı’dan gelen bu emir üzerine açlık grevi yapan PKK’lısı, BDP’lisi, KCK’lısı bilumum bölücü güruh, eylemi anında nihayetlendiriyor.
Ortaya çıkan tablo, açlık grevi bağlamında, hükümetin Öcalan ile görüştüğünün teyididir.
Öyle olmasa Arınç, "Bu iş kesin bitiyor” diyebilir miydi?
Durum bu ise soralım, Öcalan neyin kaşılığında AKP’nin bu talebine "evet” dedi yani açlık grevini sonlandırdı?
Hükümet derhal açıklasın, bölücü başına kardeşinin dediği gibi 2013′de af var mı?
