Pazartesi, 20 Şubat 2012 11:26
Kandil’i yok etmek üzereyken Levent Albay’ı kim durdurdu?
Aslında bu, sadece Levent Albay’ı değil TSK’yı her zaman ve her yerde durdurma işidir. Benim için de Türk efsanelerinden birini tanıma işidir.
Akıl durduracak bir askerlik başarısı, cesaret, hüner, kabiliyet, vatan sevgisi, fedakârlıktır.
Asıl adı Mete. O zamanlar Yarbay’dı. Asıl sıfatı tankçılık. Eski "Özel Harp” geleneğinden geliyor.
*** *** ***
1997’de Kuzey Irak’a giriliyor. Çıkmamak üzere. Sınıra paralel bir hat oluşturuluyor. Sonra da hem kuzeyine, hem güneyine operasyonlar yapılıyor. Levent Albay o sırada Silopi’de özel kuvvetlerin komutanı. 1997’nin sonlarına doğru büyük bir grup kuruyor. Özel kuvvetlerden 250 kadar subay ve astsubay, 400 kadar peşmerge, biraz da Barzani kuvvetlerinden. Kuzey Irak’taki kuvvetlere Nejat Müldür Paşa komuta ediyor.
Levent Albay’ın grubu, düzlük bir tepe olan Duri Köyü’nün yakınındaki yere yerleşiyor.
*** *** ***
Gece saat bir sularında çatışma başlıyor. Dört beş PKK taburu birleşmiş, idare eden Bayık ve Karayılan. TSK’nın iyi bir istihbaratı var. Nejat Paşa’ya itirafçı kanalıyla PKK’nın bütün hareketleri bildiriliyor.
Pirbela kampı dağıtılmış, Zap’a 20 km kalmış, Hakurk’a 40 km. Olay bitme noktasında.
Yüzlerce namlu tepeye ateş ediyor, yüzlercesi de aşağıya. Telsizdeki Albay patırtılardan konuşamıyor bile. İlk kez mevzi değiştiriyor. PKK sızmaya çalışıyor. Onları göğüs göğse durduran subaylar var. Bunlar 25-30 metreden temasa geçiyorlar. Atılan bir el bombasını kapıp geri atanlar oluyor. Etraftaki birliklerden, arkadan gitmek üzere yahut tepeye kadar gidip ateş desteği sağlamak için baskı yapanlar var. Albay hiçbirini dinlemiyor. Sabah olunca PKK’lılar katırlarla ölülerini taşımaya başlıyorlar. Telef olmuşlardır. Özel kuvvetlerden bir yaralı dahi yok.
Peşmergelerden 6 yaralı var, hepsi de iyileşmiş
*** *** ***
Bitmiyor. Levent Albay 23 alt gruba bölüyor kuvvetlerini. Takip başlıyor. Zap’a kaçıyorlar orayı dağıtıyor. Hakurk’a kaçıyorlar orayı. Teması hiç kaybetmiyor. Kıstırdığı yerde Kobra, F16 çağırıyor. PKK artık kaybettiklerini toplamaktan vazgeçiyor. Yüzlerce...
Tam o sırada manevra yapan uçan, dönen, tekrar gelen iki F16 görünüyor. Ne olduklarını anlamak için herkes göğe bakıyor. Bunları kimse çağırmamıştır. Üstlerinde ABD bayrağı vardır. Uzun telefon (kriptolu) konuşmalarından sonra Levent Albay söylene söylene geri dönüyor. Kandil’i yok etmek üzereydiler.
Şimdi MİT’te olan biteni ve Kuzey Irak’ta o yıllardan sonra olup bitenleri (TSK açısından ve Türkiye’nin geleceği açısından) anlayabiliyor musunuz?
Levent Albay’ın da Silivri’de tutuklu olduğunu biliyor musunuz?
*** *** ***
Albay Levent Bektaş yüksek atlama, serbest paraşütçü, dağ ve su altı komandosu olan tek subaydır. Onun vücudunda ameliyatla çıkarılamayıp kalan kurşunlar ve kırık kemikleri birbirine tutturmak için kullanılan metal parçaları bulunur.
Makedonya Genelkurmay Başkanı onun için "Benim hocam ve hayran olduğum ve örnek aldığım” dediği Türk subayıdır. Erken terfisi olan ender subaylardan biridir. Üstün cesaret madalyası olan, takdirnameler alan, Gazi Üniversitesi İşletme, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren bir aydın kişidir. İngilizce, Rusça ve Arapça biliyor.
Bu hayat hikâyesinden şu iki sonucu çıkarıyorum. Bu harika insanlar Cumhuriyet eğitimleriyle yetişiyor. Daha niceleri var.
İkincisi de "PKK operasyonlarının yarım kalmasının sebebi kimlerdir”in, net cevabı.
Afet ILGAZ - 20 Şubat 2012 -
http://www.dunya48.com