KCK ana davasında tutuksuz yargılanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e 2010 yılında yurtdışı yasağı kondu. Tam 1 hafta önce 5 Nisan’da bu yasak kalktı. Tahmin edin, "özgür” olur olmaz nereye gitti?!
Baydemir’in yasağının kalktığı gün, "O BM’nin Görev Gücü; Tabii Özgür Olacak” başlıklı notta şunları yazdım:
"Türkiye üzerindeki ameliyatın bütününe baktığımızda, Baydemir’in yurtdışı yasağının kaldırılması öylesine olağan ki... Neden mi? Zira kendileri BM Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı bünyesinde, ‘çatışma tehdidi altında olan kentler’ için oluşturulan Kent Diplomasisi Komitesi’nin Başkan Yardımcılığına seçilmiş birisidir. Dahası, bu Komite’nin çatışmalı bölgelerin haritasının çıkarılması için kurduğu 5 kişilik ‘Görev Gücü’nde de görevlendirilmiştir. Tam zamanıydı!..”
Gerçekten tam zaman ayarlıymış; Baydemir, yasağının kaldırılmasından sonra Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın toplantısına katılmak üzere yurtdışına çıktı. Hangi ülkeye mi?
İran’a...
* * *
1 haftadır Dicle Üniversitesi’nde olaylar yaşanıyor. Dün itibarıyla diğer illere ve üniversitelere de sıçradı. PKK-Hizbullah savaşı ve paylaşımı olduğu söyleniyor.
Ülkede etkili ve yetkili kalmadı ya, bu konuda da "Acaba Öcalan ne diyecek?” diye bakılıyor.
Çatışmalar yoğunlaşacağa benziyor. Sizce özellikle Hizbullah hareketlenmesi konusunda hangi ülke veya ülkeler adres gösterilir?
Yine liste başı İran, değil mi?!.
* * *
Dün Radikal’de PKK’nın sözde meclisinin eşbaşkanı Aysel Tuğluk’un, "Süreç, sonuç değil başlangıç” başlıklı bir yazısı yayınlandı. Şöyle diyor Aysel Hanım:
"En az önümüzdeki çeyrek asır boyunca Kürtlerin var olduğu her yerde PKK da çeşitli biçimlerde olacak. Suriye'de bir süre daha silahlı; İran'da yakın gelecekte tekrar silahlı; Avrupa'da kurumsal vs. Bunu herkes bilmek durumunda. Ve bu tespiti yaptıktan sonra Türkiye ile PKK konusunda bir hususu tekrar ve özenle vurgulamak gerekiyor; PKK, Türkiye'de de çeşitli biçimlerde olacak. Programları, fikirleri, etki alanındaki siyasi ve sosyal kurumları, demokratik aktiviteleri vs. ile olacak.”
PKK İran’da ne yapacakmış? Tekrar silahları kuşanacakmış!..
* * *
Halen Washington Enstitüsü’nde uzman olan ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey 6 Nisan’da Amerika’nın Sesi'ne konuştu. Dışişleri Bakanı Kerry’nin Türkiye’yi yol yapmasının sebeplerini anlatırken, şunları söyledi:
"Türkiye’nin Irak’la, Suriye’yle, İran’la sorunları var. İsrail’in de İran ve Arap Baharı’yla sorunları var. İki ülke arasındaki gelişmeler çok önemli stratejik adımdır... Yalnızca Suriye değil, İran ve Irak da Türkiye açısından varlıksal sorunlar oluşturuyor. Amerika ve Türkiye’nin bu sorunlara daha koordineli eğilmesi gerekiyor...”
"Özür” şapkasından çıkan İran tavşanı, gayet net bir biçimde görülüyor değil mi?
Sözümona Mavi Marmara katliamından beri İsrail’le küstük ya, bakın Jeffrey ne dedi:
"Türkiye ileri teknoloji askeri gereksinimlerini Amerika’dan değil, İsrail’den tedarik ediyor ve ilişkilerin en kötü olduğu dönemde bile Türkiye, İsrail’den savunma amaçlı alımlar yaptı...”
İran merkezli bu gelişmelere dikkat!..
Ve lütfen başımızı ellerimizin arasına alıp şunu düşünelim: