Amerikalı tarihçi Webster Tarpley, "ABD ve İngiltere, biliyorlar ki, Suriye ile çatışmanın geri tepkisi, modern Türkiye’yi imha edebilir. Türkiye tepki göstermeli, kazanacağı bir şey yok, kaybedebileceği çok şey var. Erdoğan ve Davutoğlu’nun psikolojisinden korkuyorum, özünde, Obama tarafından oyuna getirildiler” dedi. Tarpley’in "Suriye’ye müdahale modern Türkiye’yi imha edebilir” değerlendirmesi doğru ama burada oyuna getirilme diye bir durum yok. Zira Tayyip Erdoğan, Beyoğlu İlçe Başkanlığı’ndan itibaren ABD ile anlaşmıştır. AKP iktidar olduktan sonra da milletvekili olabilmesi, ABD Büyükelçisi’nin ilgili devlet kurumlarını ve CHP’yi ziyaret etmesi ile sağlanmıştır. Yine seçimlerdeki seçmen kayıtları ve bilgisayar hilelerinde ABD’nin teknolojik desteği vardır. Zaten AKP’nin programı bile belgesini yayınladığım gibi ABD’den gönderilmiştir.
*** *** *** AKP hükümetinin Suriyeli isyancılara askeri eğitim verdiği de dünya medyasının gündeminde.. Guardian, "Türkiye, isyancılara eğitim üssü kurdu” derken Bild am Sonntag, "Alman ve İngiliz ajanlar, Suriye’deki isyancılara yardımcı olmak ve eğitmek amacıyla Akdeniz’de konuşlandırıldı” iddiasında bulundu.
The Times’a göre "Suriyeli muhaliflerin üssü Adana’da, İncirlik Üssü yakınlarında.” BBC ise "Suriyeli isyancıları Türkiye eğitiyor. Ordu tarafından yönetilen gizli kamplarda özel bir eğitim programı yürütülüyor” diyor..
Bu haberler, geçen yıl bana AKP Gençlik Kolları kaynaklarından gelen "Türkiye’nin 30 şehrinde Suriyeli muhalifler için kamplar kurulacak. Her kampta 10 bin kişi eğitilecek, toplam 300 bin Suriyeli, silahlı eğitimden geçirilecek” haberini teyit ediyor!
Nitekim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisine mensup vekillerin, Hatay’da sığınmacı Suriyeli subayların kaldığı kampa sokulmamasını "terörist mi eğitiliyor” diye eleştirerek "Niye giremiyoruz, orası Amerikan üssü mü, Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları mı? ‘Giremezsiniz’ dediğiniz zaman, orada gayrimeşru işler dönüyor demektir” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da "Türkiye Cumhuriyeti sınırlarındaki bu kampların CIA ve MOSSAD kontrolünde olduğunu düşünüyorum. ABD, bu kamplar için bir takım paralar veriyor. Bu paraları verirken tabii kontrolü de sağlıyor” diye görüş bildirdi.
*** *** *** Böyle bir gündemle paralel olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in terör sorunu ile ilgili "ulusal mutabakat metni” yayınlaması ilginçtir. Çiçek metinde, "Yurttaşlarımızın bireysel hak ve özgürlüklerini çoğulculuk anlayışı çerçevesinde ve daha geniş bir bakış açısıyla güvence altına alacak yeni bir anayasa, toplumun tüm kesimlerinin katılımı ve mutabakatı da sağlanmak suretiyle süratle hazırlanacaktır.
Güneydoğu Anadolu bölgesi ile ilgili tedbirlerin uygulanmasında üniter ve ulus devlet yapısına, idarenin bütünlüğüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek şekilde, yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulması yaklaşımı benimsenecektir” diyerek hedeflerini özetledi.
AKP’nin gerçekte ne yapmak istediğini ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın açıkladı. Günaydın, AKP’nin Yerel Yönetimler Reformu Paketi’ni oldu bittiye getirmek istediğini belirterek "Belediye sınırı ile mülki idare sınırını çakıştırmak demek ’Büyükşehir Belediye Başkanı o ilin tüm sınırlarının Belediye Başkanı’dır’ anlamına geliyor ve tüm iktisadi yetkiler Büyükşehir Belediye Başkanı’na ve Büyükşehir Belediye Meclisi’ne geçiyor. Valinin elindeki tüm yetkiler sınırlandırılıyor. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bunun üniter yapı içerisinde olması gerekiyor” dedi ve illerdeki bütün devlet yetkilerinin Belediye Başkanı’na bırakılmasının Türkiye’yi kaosa ve bölünmeye götürebileceği uyarısında bulundu.
Mesela Güneydoğu, BDP’li belediye başkanlarının, yani PKK’nın emri altına girer.
Peki bütün bunlar kimin dayatmasıdır?
ABD ve Avrupa’nın değil mi? Evet AKP’nin bir mutabakatı var ama milletle değil ABD ve AB ile.. Hem de Türk kimliğini ve modern Türkiye’yi imha etmek için…