Gaziantep’te Patlayan Bombanın Arkasında ABD’nin Olduğu Kanıtlandı!
Türkiye’yi ABD bölüyor ve bu gerçeği saptamayanlar bölünme sürecine teslim olmuşlardır.
İşçi Partisi Genel Sekreteri Osman Yılmaz, Gaziantep’te meydana gelen bölücü terör saldırısı ile ilgili Hürriyet gazetesinde çıkan haberi değerlendirdi. Yılmaz’ın açıklaması şöyle;
Gaziantep’te 9 yurttaşımızın yaşamını yitirmesi ve 64 yurttaşımızın yaralanması ile sonuçlanan bombalama eyleminin arkasında ABD’nin olduğu ortaya çıkmıştır.
Hürriyet gazetesinin bugünkü (24 Ağustos 2012) sürmanşet haberinde Washington’da 27 Haziran’da yapılan gizli bir toplantıda Gaziantep’te, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesiyle sonuçlanan bir bombalama eyleminin "öngörüldüğü” belirtilmektedir.
SALDIRI PLANI ABD’DEN!
Savaş oyunu adı altında yapılan bu toplantı bir senaryo toplantısı değil planlama toplantısıdır.
Türkiye’nin ABD planları dahilinde Suriye’ye sürülmesi için kamuoyunun ikna edilmesi ve bağlantılı olarak Türkiye’nin bölünme sürecinin derinleştirilmesi için bu bombalama eylemi taşeronlar aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.
Ortaya çıkan bu toplantıyla, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in olayın hemen ardından Suriye’yi hedef göstermesi daha da anlamlı hale gelmiştir.
PLANLANAN SÜREÇ DEVAM EDİYOR!
Saldırının ardından yapılan ve Suriye’yi hedef gösteren açıklamalar ABD’de planlanan sürecin devam ettiğini göstermektedir.
11 Ağustos’ta Clinton – Davutoğlu görüşmesinde başlatılan "tampon bölge” girişimi Dün Ankara’da Türk Dışişleri yetkilileri ile ABD’li yetkililer arasında yapılan toplantıyla hız kazanmıştır.
Gaziantep’te patlatılan bombanın, Türkiye’yi tampon bölge adı altında Suriye’ye müdahale için kamuoyunu ikna amaçlı olduğu ortaya çıkmıştır.
TEHLİKELİ ADIMLAR!
Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi Suriye’nin bölünmesi ve aynı zamanda Türkiye’nin bölünmesidir.
Tayyip – Gül iktidarının Suriye’ye karşı Türkiye’yi bir terör üssü haline getirmesi ve yasadışı olarak tampon bölge oluşturma girişimleri ABD’nin önlerine koyduğu plan dahilindedir.
Gaziantep saldırısının ardından muhalefet partilerinden yapılan ve Suriye’yi hedef gösteren açıklamalar bu karanlık plana ortak olmak anlamını taşımaktadır.
İKTİDAR VE MUHALEFET ÇIKMAZDA!
Patlayan bombalar, Şemdinli’den Hakkari’den gelen şehit haberleri AKP iktidarının Türkiye’yi içine soktuğu bataklığın sonuçlarıdır.
Türkiye’deki terörün ve Suriye’ye karşı yürütülen düşmanca politikaların arkasında ABD vardır.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin açıklamaları ise ABD’nin Türkiye’ye dayattığı bölünme ve savaş politikalarının dışında değildir.
Erdoğan, Gül, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli; dördü de ABD’nin patronluğu altındaki sistemin kapanına kıstırılmışlardır.
Türkiye’yi ABD bölüyor ve bu gerçeği saptamayanlar bölünme sürecine teslim olmuşlardır.
Sistem, iktidarı ve muhalefetiyle çıkmazdadır; çözümsüzdür; ülkeyi felâkete sürüklemektedir.
ACİL ÇÖZÜM!
Çözüm açık ve nettir :
1. Suriye karşıtı terör kampları derhal kapatılmalıdır. Bu kamplarda barındırılan teröristler sınır edişi edilmelidir.
2. İncirlik Üssü’ne el konulmalı. Terör faaliyetlerini yöneten merkez kapatılmalıdır.
3. Teröre karşı etkili mücadele edebilmek için Silivri ve Hasdal Zindanları boşaltılmalıdır.
4. Türkiye bir an önce İran, Irak ve Suriye ile birleşerek bölüme sürecine ve teröre karşı ortak tedbirler geliştirmelidir.
TÜRKİYE’NİN İHTİYACI : MİLLİ HÜKÜMET!
Bu çözümler Türkiye’yi içine sokulduğu bataklıktan kurtaracak adımlardır.
Bu çözümün hayata geçirilmesinin birinci adımı Tayyip – Gül iktidarından kurtulmaktır.
Ankara’yı bölünmenin ve komşulara düşmanlığın merkezi olmaktan çıkarmaktır.
İşçi Partisi olarak bu çözümleri hayata geçirecek olan Milli Hükümet seçeneğini toplumun önüne koyuyoruz.
Türkiye’nin öncülerini Türkiye’yi Milli Hükümete kavuşturacak mücadelede büyük çözümün örgütü olan İşçi Partisi’nde görev almaya çağırıyoruz.
Osman YILMAZ - 24 Ağustos 2012 - İşçi Partisi
http://www.ip.org.tr/
**********************************************************
Washington'da Gaziantep bombası!
ABD’nin en önemli 3 düşünce kuruluşu 27 Haziran 2012 tarihinde liberallerin kalesi olarak bilinen Brookings’te bir araya gelerek Suriye kriziyle ilgili savaş oyunu oynadı.
ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan’ı temsilen üç takım halinde yürütülen ve bir gün süren simülasyonda, Gaziantep ve Kahramanmaraş gibi bölgelerde bombalamalar olması da konuşuldu. Oyunun sonunda Türkiye, Suriye’yi kısmen işgal etti. Esad rejimi düştü. Irak’ta şiddet 2006 seviyesine döndü. Lübnan’da mezhep çatışmaları başladı.
Obama’ya Açık Sitem!
Türkiye, Ağustos ayının başından beri, önce Şemdinli’de yaşanan çatışmalar, Foça’daki pusu, Tunceli’de kaçırılan milletvekili ve en son Gaziantep’teki bombalamanın ardından Hakkâri’de yapılan mayınlı saldırıyla sarsılırken, ABD’nin en önemli düşünce kuruluşlarının 27 Haziran’da Washington’da çok çarpıcı bir "savaş oyunu” oynadıkları ortaya çıktı. Düşünce kuruluşlarının Suriye’ye ilişkin senaryosu dikkate alındığında, son günlerde Türkiye’de yaşanan gelişmelerin iki ay önceden öngörüldüğü anlaşılıyor. Hürriyet’in edindiği bilgiye göre, simülasyonda, Ağustos 2012’den Nisan 2013’e kadar bölgede yaşanacaklar tartışıldı.
3 büyük kuruluş!
Washington’daki düşünce kuruluşları tarafından çok sık tekrarlanan simülasyonlardan biri olan çalışma, pek alışılmadık bir biçimde liberallerin kalesi Brookings ve Cumhuriyetçilerin toplandığı American Enterprise ile Savaş Çalışmaları Enstitüleri tarafından ortaklaşa yürütüldü. Brookings Enstitüsü, simülasyonun sonuçlarını önceki hafta 11 sayfalık bir memoya dönüştürüp üyelerine de dağıttı. Ancak kural gereği, bir gün süren savaş oyununa katılanların ismini ve üzerinde konuşulan senaryoyu açıklamadı.
Türkler ve Suudlar!
Hürriyet’e bilgi veren kaynaklar, savaş oyununun üç grup halinde oynandığını anlattılar. Buna göre bir grup ABD, bir grup Türkiye, bir grup da Suudi Arabistan ekibi oldu. Ve aralarında Pentagon, ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA’de çalışmış Ortadoğu uzmanlarının yer aldığı ekipler, senaryo uyarınca temsil ettikleri ülkeler adına kararlar aldı. Ve bir gün süren simülasyonun ardından da ABD ve bölgedeki iki yakın müttefiği Türkiye ile Suudi Arabistan’ın 2013 Nisanı’nda hangi durumda olacakları tahmin edilmeye çalışıldı.
Kilit ülke Türkiye!
Simülasyonun en kilit ülkesi Türkiye’ydi. Çünkü hem ABD, hem Suudi Arabistan ekipleri, oyun boyunca atacakları adımlarda önce Türkiye’yi gözledi, Türkiye’den liderlik beklendi. Türkiye ise hiçbir aşamada tek başına hareket etme ve olaylara tek başına müdahale etme yanlısı olmadı. Son derece muhafazakâr bir politika izleyen Türkiye ekibi, özellikle ABD ve NATO’nun bir askeri müdahale durumunda yanında olması ve uluslararası meşruiyet şartı aradı. Senaryonun en kritik kısmını da bu denge oluşturdu. Türkiye oyunun sonuna kadar Suriye’ye tek başına müdahale etmekten kaçındı. ABD ve Suudi Arabistan ekipleri ise Türkiye’yi buna zorladı.
Bombalar başlayınca!
Önce Suriye’deki olaylarda ölenlerin sayısının artması meselesi gündeme geldi. Türkiye yine müdahaleden uzak durdu. Bu kez Suriye’den kaçan mültecilerin sayısı arttı. Bu da Türkiye’nin müdahalesine yetmedi. Senaryonun ilerleyen kısımlarında ne zaman ki Türkiye’de bombalama olayları başladı. Tüm dengeler değişti. Ve sonunda Türkiye, Suriye’ye tek başına girmek zorunda kaldı. Böylece ABD ve Suudi Arabistan ekiplerinin istediği oldu, Türkiye Suriye’ye bir askeri müdahaleye başladı.
Tahmin : Gaziantep!
Senaryoda bombalamaların nerelerde olduğu tek tek belirtilmedi. Ama Türkiye ekibinin konuyu kendi içindeki değerlendirmesinde Gaziantep ve Kahramanmaraş gündeme geldi. Bombalamaları kimin yaptığı da söylenmedi. Bir kaynak, "Türkiye ekibi askeri müdahalade bulunmamak için oyunun sonuna kadar direndi ama bombalamalar artınca, buna mecbur kaldı” dedi.
Sevinen Suudi Arabistan!
Toplantının sonunda hazırlanan raporda, Türkiye’nin sınırlı müdahalesiyle senaryo şu şekilde sonuçlandı:
- Şam’daki Esad rejimi düştü. Irak karıştı ve 2006’daki şiddet sarmalına döndü. Lübnan, mezhep savaşına doğru sürüklenmeye başladı.
- Türkler ve ABD’liler, Esad sonrası için iki farklı açıdan kaygı içine girdi. ABD, Esad’ın düşmesinden sorumlu tutulmak istemedi. Türkiye ise nasıl bir hükümet kurulacağını düşünmeye başladı. Suudiler, Suriye’de Sünnilerin kontrolü ele geçirmesi dışında hiçbir detaya aldırmadı.
- Irak’ta kötüleşen duruma ABD çok az ilgi gösterdi. Türkiye de Barzani ile ilişkisini düşünüp Bağdat’a nazaran Suriye’ye öncelik tanıdı. Suudiler ise Irak’ta etkili olmayacaklarını düşündüler.
- Ancak Lübnan’da başlayan kaosu, Suudiler başarı olarak gördü. Türkiye endişe duyarken, ABD Esad’ın düşmesini başarı saydı.
Tolga TANIŞ - 24 Ağustos 2012 - Hürriyet
http://www.dunya48.com