Açık açık konuşalım!
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’yi 10 yıldan bu yana tek başına yöneten AKP, yıllardır köşelerinde Türk düşmanlığının tohumlarını atmaktan çekinmeyen Cengiz- Hasan gibiler,
tek amacı ülkeyi İslam Cumhuriyetine dönüştürmek olan cemaatin elemanları Hüseyin-Ekrem gibiler, her devrin adamları olan Mümtazer- Hüseyin gibiler, komutanları-silah arkadaşları sahte dijital delillerle hapiste çürütülürken, Cumhuriyet tarihinin öne doğru- en seri şekilde eğilebilen paşası Özel Paşa ve üç-beş ihale almak uğruna Türk ve Türkiye düşmanı bir sürü sapık fikirlilere "yorumcu” diye televizyon- gazetelerinde yer veren, Başbakan’ın şamar oğlanları-medya patronları.
Sizler şu an Türkiye’yi yönetiyorsunuz. Yapamayacağınız iş, çıkaramayacağınız yasa yok. Silah ta elinizde-külah ta elinizde. Sizleri engelleyebilecek bir güç de yok. Bunlar doğru mu? Doğru, doğru,dosdoğru…
Peki haydi açık-açık mertçe soralım, sizler de karakterinize göre yanıt verin;
*Doğu ve Güneydoğu’daki yerleşim birimlerinin adlarını yasaya aykırı olarak Kürtçe yaptınız, PKK bu ülkenin askerini-polisini öldürmekten vaz geçti mi?
*Anayasa’ya aykırı olarak, 24 saat Kürtçe yayın yapan televizyon kurdunuz,
PKK bu ülkenin insanlarını kaçırıp öldürmekten vaz geçti mi?
*Yerel yönetimlere özerklik tanıyıp onlara vergi toplama hakkı verseniz,
PKK bu ülkenin yatırımlarını engellemekten, iş makinelerini yakmaktan vaz geçer mi?
*Kürtçe eğitim ve öğretim hakkını tanısanız,
PKK bu ülkenin resmi ve sivil binalarına çoluk çocuk ayırt etmeden ateş etmekten vaz geçer mi?
*Bölgeye, kendi ordusunu kuracak, kendi parlamentosunu açacak, kendi yönetimlerini oluşturacak bir "Özerk Yapı” kurulmasına izin verseniz, anayasa’dan da "Türk” kelimesini çıkarsanız, PKK, silahlarını teslim edip "Bağımsız Büyük Kürdistan” idealinden vaz geçer mi?
Sayın yukarıdaki zevat;
PKK’nın dayatması olan bu talepler yerine getirilince, ülke bütünlüğü bozulmayacak ve çocuklarımızın ölmesi-anaların ağlaması bitecekse niçin bunları yerine getirmiyorsunuz? Sorun Türk Milletine, evet diyorsa bırakın Oslo da-Londra da oyun oynayıp kendi devletinizin altını oymayı, gerçekleştirin PKK’nın isteklerini, bu işi bitirin.
Fakat, bu talepleri yerine getirseniz bile, PKK denen narko-terör örgütünün ve onun siyasi uzantılarının, Büyük Ortadoğu Projesinin temeli Büyük Kürdistan’ı kurmaktan vazgeçmeyeceklerini, ülkeyi bölünmeye götüreceklerini biliyorsanız, kalkın yerinizden görevinizi yapın ve 2002’den önce yapılanlar gibi öz vatanınız Türkiye’yi savunun ve bu kan emicilere hadlerini bildirin.
Hem, bunlardan hiçbirini yapmıyor hem de yerinizde oturmaya devam ediyorsanız bilin ki, "ihanet” kelimesi bu yaptığınızın yanında ufacık kalır…
Birkaç soru da, Barzani’yi babalarının yerine koyan bazı basın mensuplarına soralım?
*Barzani’nin beslediği PKK denen Kürtçü-Bölücü narko-terör örgütünün hedefi;
-Demokrasi olabilir mi?
-Kürt kökenli vatandaşlarımızın daha özgür, daha refah içinde yaşamaları olabilir mi?
-Yıllardır, toprak ağaları-şeyhler-tarikat önderleri tarafından sömürülen vatandaşlarımızın bu çilesine son vermek olabilir mi?
*Kiminizin "kak”, kiminizin "mam”, kiminizin "bav”, kiminizin "heval” dediği Barzani yönetiminde,
*Demokrasinin kırıntısı var mı?
*Kuzey Irak’ta Barzani’yi eleştirmeye kalkanın sülalesiyle beraber yok edildiğini bilmez misiniz?
*Bölgede, Kürt kökenli vatandaşlarımızı sömürenlerin büyük çoğunluğunun BDP yönetim kademelerinde olduğunu veya destek verdiklerini bilmez misiniz?
Değerli okurlar;
PKK’nın taleplerini "Temel İnsan Hakları” kılıfına sokup, "Barzani’de yoksa, bu temel insan haklarını biz niçin hemen vermeyelim” diyenlere yanıtımız şu olmalıdır;
Şu an bizim evimiz yanıyor, evlatlarımız ölüyor. Bu mücadelede öncelik başımızdaki belayı def etmektir. Bu mücadelemizde Türk Milleti ve Türkiye’nin yanında duran, bayrağına-vatanına sahip çıkan ve etnik kökeni ne olursa olsun, kendisini Türk Milletinin vatandaşı sayan herkes demokrasinin en üst standardına layıktır.
Şimdi yangını söndürme zamanı, mobilyaları sonra yenileriz…
(Kak: Ağabey, Mam: Amca, Bav:Baba, Heval:Yoldaş)
Not; PKK terör örgütü, CHP Milletvekilini kaçırdı.
Nerede kaçırıldı; T.C hudutları içerisinde bir devlet yolunda.
Nerede alıkondu; T.C hudutları içinde, Tunceli civarında bir yerde.
Nerede serbest bırakıldı; T.C hudutları içinde, Tunceli-Ovacık yolunda…
Erdoğan; "Bu ülkenin 1 metrekaresi bile kimsenin istilasına girmedi” dedi…
Yiğidim, aslanım heyt be, senden korkmayan ölsün…
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat SERDAROĞLU - 15 Ağustos 2012
http://www.dunya48.com
